Hısımlar Ne Demek? Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Perspektifinden Bir Felsefi İnceleme Felsefe, insanın dünyayı ve kendisini anlamaya yönelik derin bir sorgulama sürecidir. Bazen bu sorgulamalar, günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız basit kavramlar etrafında şekillenir. Bugün, dilin ve toplumun inşa ettiği ilişkiler üzerinden ilerleyerek, “hısımlar” kelimesinin derin anlamına iniyoruz. Bu kavram, yalnızca biyolojik bir yakınlık değil, aynı zamanda toplumsal bağların, etik değerlerin ve varlık anlayışlarının inşa edildiği bir kavramdır. Hısımlar, belki de sadece aile üyeleri ya da akrabalar değildir; onlar, bizim toplumsal kimliğimizi, dünya görüşümüzü ve etik sorumluluklarımızı belirleyen varlıklardır. Etik Perspektiften: Ahlaki Bağlar ve Sorumluluklar Felsefenin en derin alanlarından biri olan…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hiçbir Bitişik Mi Ayrı Mı? Felsefi Bir İnceleme Dil, insanın dünyayı algılama biçimini şekillendirir; sözcüklerin anlamları, bizim gerçeği nasıl anladığımıza dair derin ipuçları sunar. Peki, kelimeler arasında yapılan ayrımlar, gerçekliği nasıl etkiler? İçinde yaşadığımız toplumsal ve bireysel dünya, dil aracılığıyla anlamlandırılır. Bu bağlamda, “hiçbir” kelimesinin anlamını incelemek, varlık, bilgi ve etik anlayışımızı sorgulamamıza yol açar. Hiçbir bitişik mi yoksa ayrı mı yazılmalıdır? Bu dilsel tartışma, belki de bir anlam karmaşasından daha fazlasını, varlık ve bilgi anlayışımıza dair felsefi bir keşfi simgeliyor olabilir. Bugün, bu basit dilsel soruyu, etik, epistemoloji ve ontoloji gibi felsefi alanlar çerçevesinde ele alacağız. Epistemolojik Bir Yaklaşım:…
Yorum BırakHidrokarbon Organik Mi? Ekonomik Perspektiften Bir İnceleme Bir ekonomist olarak, kaynakların sınırlılığı ve bu kaynaklarla yapılan seçimlerin toplumsal ve ekonomik etkilerini düşündüğümde, hidrokarbonlar gibi doğal kaynakların nasıl işlediği büyük bir öneme sahip olur. Sınırlı bir kaynağa sahip olmak, arz ve talep ilişkilerini, fiyatları ve bu kaynakların ekonomik değerini belirleyen temel faktörlerden biridir. Ancak, bu kaynakların doğası da, yani organik olup olmadıkları, onların kullanımını ve yönetilmesini şekillendirir. Hidrokarbonların organik olup olmadığı, sadece kimyasal bir soru değil, aynı zamanda küresel piyasalarda ve toplumsal refah bağlamında nasıl değerlendirileceği ile ilgili önemli bir meseledir. Peki, hidrokarbonlar organik midir? Bu soruyu derinlemesine inceleyerek, kaynakların sınırlılığının…
Yorum BırakTrafik Kazasında Ölen Kişi Ne Kadar Para Alır? Bir Hikâyenin Gölgesinde Adaletin Bedeli Samimi Bir Başlangıç: Bir Hikâyeyle Başlayalım Bazen bir soru, sadece bir bilgi arayışı değildir; bir yara yerinden açılır ve o soruyla birlikte yüzleşme başlar. “Trafik kazasında ölen kişi ne kadar para alır?” sorusu da böyledir. Aslında ölen bir insanın ardından para konuşmak kimseye kolay gelmez. Ama gerçek şu ki, hayat devam ederken geride kalanlar için adalet, bazen bir mahkeme kararıyla, bazen de bir tazminat dosyasıyla gelir. İşte bu yazıda, sizi bir hikâyeye davet ediyorum… belki hepimizin içinde bir yerleri sızlatacak ama aynı zamanda düşünmeye de zorlayacak bir…
Yorum BırakKem Söz Ne Demek? Sözün Yaraladığı Yer, Kalbin Taşıdığı İz Bazı kelimeler vardır, bir defa söylendiğinde bir odayı soğutur. Ne kadar güzel bir gün olursa olsun, bir “kem söz” — yani kötü, kırıcı, incitici bir söz — havayı ağırlaştırır. Bugün size bir hikâye anlatmak istiyorum. Ne bir kahramanlık destanı, ne de büyük bir aşk hikâyesi. Bu, sıradan insanların içinden geçen, ama hepimizin bir yerinden tanıdığı bir hikâye: bir kelimenin nelere yol açabileceğini anlatan bir hikâye. — Bir Kış Akşamı Başlayan Sessizlik Küçük bir Anadolu kasabasında, soğuk bir akşam. Hava buz kesiyor, ama asıl soğuk, bir evin içinde. Bir masa, iki…
8 YorumEdebiyatın Terim Anlamları Nelerdir? Sözcüklerin Işığında Bir Anlam Yolculuğu Bir edebiyatçının kalemi, yalnızca kelimeleri yan yana getirme aracı değildir; o kalem, insan ruhunun en derin katmanlarını, dilin büyüsüyle açığa çıkaran bir aynadır. Her sözcük, kendi tarihini, sesini ve duygusunu taşır. Bu yüzden edebiyatın terim anlamlarını anlamak, yalnızca bir bilgi meselesi değil; bir anlam yolculuğudur. Çünkü “edebiyat” dediğimiz şey, insanın kendini kelimeler aracılığıyla yeniden kurduğu yerdir. Edebiyatın Temel Terimsel Çerçevesi Edebiyat sözcüğü, Arapça “edeb” kökünden gelir; başlangıçta “güzel davranış, incelik, terbiye” anlamlarına sahipken, zamanla “sözün ve anlatının güzelliği”ni ifade etmeye başlamıştır. Bu dönüşüm, edebiyatın hem ahlâkî hem estetik bir zemin üzerinde…
6 YorumAkciğerden Gelen Ses: Toplumsal Yapılar, Cinsiyet Rolleri ve Kültürel Pratikler Üzerinden Bir Analiz Bir araştırmacı olarak, toplumsal yapıları ve bireylerin bu yapılarla nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamaya çalışırken, bir parçası olduğumuz kültürel ve toplumsal dinamiklerin aslında sağlık ve beden algımızı nasıl şekillendirdiğini görmek benim için daima büyüleyici bir konudur. Özellikle bedenimizdeki sesler, yalnızca biyolojik bir gösterge olmanın ötesinde, toplumun normları, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikleri tarafından da şekillendirilen bir dil haline gelir. Bu yazıda, akciğerden gelen seslerin toplumsal bir analizi üzerinden toplumun işleyişine dair önemli tespitlerde bulunmak istiyorum. Akciğerden Gelen Ses: Biyolojik ve Toplumsal Bir Yansıma Akciğerler, bedenimizin en temel hayatta…
Yorum BırakÖlen Kişi Nasıl Yatırılır? Ritüellerin, İnançların ve Kültürün Sessiz Dili Yaşamın Sessiz Sınırı: Ölümle Yüzleşmenin Anlamı İnsanlık tarihi boyunca ölüm, yalnızca bir son değil, aynı zamanda bir geçiş olarak algılanmıştır. “Ölen kişi nasıl yatırılır?” sorusu, yüzeyde pratik bir yön taşısa da, derininde insanın varoluş, inanç ve kültürle kurduğu kadim ilişkinin bir yansımasıdır. Ölümün ardından yapılan her hareket, insanın yaşamı anlama çabasının sessiz bir uzantısıdır. Bu yazıda, ölen kişinin yatırılış biçimini tarihsel, kültürel ve düşünsel bir düzlemde ele alacak; ritüellerin ardındaki anlamları irdeleyeceğiz. Tarihsel Arka Plan: Ölünün Yatırılışı ve Kültürel Kökler İlk çağlardan bu yana ölüye gösterilen saygı, insanın kendini tanımlama…
8 YorumKandil Simidi Dinimizde Var mı? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Gelenek Okuması Bazı gelenekler vardır ki, onlar dini bir emirden çok toplumların inançla harmanladığı güzel alışkanlıklardır. Kandil simidi de tam olarak böyle bir sembol… Kimi için dualı bir gecenin tatlı hatırası, kimi için çocukluğundan kalan mis kokulu bir hatıra, kimi için de paylaşmanın küçük ama anlamlı bir yolu. Peki ama kandil simidi gerçekten dinimizde var mı? Yoksa bu gelenek sadece kültürel bir yansıma mı? Gelin, birlikte hem yerelden hem de küreselden bakarak bu lezzetli geleneğin arka planını keşfedelim. — Kandil Simidi Nedir? Tatlı Bir Gelenekten Fazlası Spoiler: Kandil simidi, kandil…
8 YorumRutubet Ne Anlama Gelir? Tarihten Günümüze “Nem”in Bilimi, Sağlığı ve Mekânla İlişkisi Giriş: Günlük Hayatın İçindeki Görünmez “Islaklık” Rutubet, en yalın hâliyle havadaki su buharını; yani “nem”i anlatır. Ne var ki bu basit gibi görünen kavram, dilde etimolojiden, tıpta eski kuramlardan, güncel iç mekân sağlığı ve bina bilimi tartışmalarına kadar uzanan geniş bir düşünsel ve pratik alana dokunur. Meteorolojide ise rutubet çoğunlukla bağıl nem üzerinden tanımlanır: Havadaki mevcut su buharı miktarının, o sıcaklıkta doygunluğa ulaşması için gerekli miktara oranı. Bu oran yüzdeyle ifade edilir ve hava ısındıkça taşıyabileceği su buharı artar. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Tarihsel Arka Plan: Nem, Huylar ve Ölçmenin Doğuşu…
8 Yorum