İçeriğe geç

Kem söz ne demek ?

Kem Söz Ne Demek? Sözün Yaraladığı Yer, Kalbin Taşıdığı İz

Bazı kelimeler vardır, bir defa söylendiğinde bir odayı soğutur.

Ne kadar güzel bir gün olursa olsun, bir “kem söz” — yani kötü, kırıcı, incitici bir söz — havayı ağırlaştırır.

Bugün size bir hikâye anlatmak istiyorum. Ne bir kahramanlık destanı, ne de büyük bir aşk hikâyesi.

Bu, sıradan insanların içinden geçen, ama hepimizin bir yerinden tanıdığı bir hikâye: bir kelimenin nelere yol açabileceğini anlatan bir hikâye.

Bir Kış Akşamı Başlayan Sessizlik

Küçük bir Anadolu kasabasında, soğuk bir akşam.

Hava buz kesiyor, ama asıl soğuk, bir evin içinde.

Bir masa, iki sandalye, sessizce içilen çaylar.

Masanın bir yanında Ali, diğerinde Zehra oturuyor.

Ali, hayatı boyunca pratik çözümlerle yaşayan bir adam. “Sorun varsa çözülür” diyenlerden.

Zehra ise duygularla düşünen, kelimelere anlam yükleyen biri.

İkisi de iyi niyetli, ama iyi niyet bazen yanlış kelimelerle gölgeleniyor.

Ali o akşam, yorgunluktan, öfkeden, belki de farkında bile olmadan “Sen zaten hep abartırsın” dedi.

Küçük bir cümleydi bu, ama Zehra’nın içinde yankısı büyüdü.

Çünkü “kem söz” bazen yüksek sesle değil, duyulmayan bir kalp kırığıyla vurur.

Kem Söz: Sadece Kötü Söz Değil, Kırık Anlam

Kem söz, kelime anlamıyla “kötü, zararlı, incitici söz” demektir.

Ama aslında bundan çok daha fazlasıdır.

Kem söz, bir insanın değerine gölge düşüren, onu duyulmadığını hissettiren ifadedir.

Ali bunu bir eleştiri değil, bir çözüm gibi söyledi.

“Sen abartıyorsun” diyerek duyguyu küçültmeyi, konuyu hafifletmeyi umdu.

Ama Zehra için o söz, “Senin hislerin önemsiz” anlamına geldi.

Bir kelime, iki farklı zihin, iki farklı dünya…

İşte kem söz tam burada doğar:

Bir taraf stratejik konuşur, diğer taraf duygusal duyar.

Ve aradaki köprü bir anlığına yıkılır.

Erkeklerin Çözüm Arayışı, Kadınların Anlam Arayışı

Ali, ertesi sabah her zamanki gibi işe giderken içi rahattı.

“Akşam biraz gergindik ama geçer,” diye düşündü.

Onun için sorunlar mantıkla çözülür, duygular geçici şeylerdi.

Ama Zehra için o cümle, bir soğukluk olarak kalmıştı.

O, kelimelerde sevgi arardı, anlam arardı, kalbinde yankılanmayan bir söz onu sessizleştirirdi.

Ertesi akşam, masada yine iki çay vardı ama konuşma yoktu.

Ali, “Ne oldu ki?” diye düşündü.

Zehra, “Nasıl bilmezsin?” diye iç geçirdi.

İşte, kem sözün gücü burada.

Söylendiği anda küçük, ama duygusal yankısı dev bir sessizlik yaratır.

Sözün İyileştiren Hali

Bir gün Ali, iş yerinde yaşlı bir ustanın söylediği bir sözü hatırladı:

> “Evladım, taş atarsan suyu bulandırırsın; ama bazen tek kelimeyle bile kalbi bulandırırsın.”

O akşam eve dönerken düşünceliydi.

Zehra’nın sessizliğini artık “inat” değil, yaralanmış bir sessizlik olarak gördü.

Kapıyı açar açmaz bir şey yaptı:

Sessizce yanına oturdu ve sadece şunu söyledi:

> “Haklısın. Benim sözüm kem olmuş. Öyle demek istemedim.”

Kelimeler sihirli değildi belki, ama niyet gerçekti.

Zehra’nın gözleri doldu, çünkü bazen en büyük onarım bir özürle başlar.

Kem Söz ve İyi Söz Arasındaki İnce Çizgi

Kem söz, sadece öfke anında söylenmez.

Bazen alayla, bazen küçümsemeyle, bazen de “şaka” kılığında gelir.

İyi söz ise tam tersidir: İçinde saygı ve duyarlılık taşır.

Birini küçültmez, kaldırır.

Bugün sosyal medyada, iş yerlerinde, hatta aile içinde bile “kem söz”ler havada uçuşuyor.

Ama fark etmeden kırdığımız her insan, sessiz bir uzaklaşma yaşıyor.

Sahi, biz neden sözün bu kadar ucuzlaştığı bir çağda, hâlâ “daha çok konuşarak” anlaşmaya çalışıyoruz?

Belki de bazen az konuşmak, iyi seçmek, yavaş söylemek gerek.

Okuyucuya Soruyorum: Senin Hayatında Bir “Kem Söz” Var mı?

Belki bir arkadaşından, belki bir sevgiliden, belki de kendi dilinden çıkan…

Hiçbirimizin masum olmadığı bir konu bu.

Hepimiz birini kırdık, kırıldık, sonra “öyle demek istemedim” dedik.

Ama kelimeler bir kez havaya karıştı mı, geri dönmezler—yalnızca yankılanırlar.

Peki ya senin hayatında da hâlâ yankılanan bir “kem söz” var mı?

Ya da birine söyleyemediğin, içinde pişmanlıkla taşıdığın bir söz?

Yorumlara yaz.

Belki de birlikte “kem söz”ün bıraktığı izleri iyileştirmenin yollarını buluruz.

Son Söz: Dilde Taş, Kalpte Çiçek

“Kem söz sahibine döner” der atalar.

Belki de bu yüzden, her kelimeyi bir dua gibi seçmek gerekir.

Bir söz ya taş olur, ya merhem.

Ali ve Zehra’nın hikâyesi bize şunu hatırlatıyor:

Kırmak kolay, onarmak sabır ister.

Ve bazen bir “kem söz”le başlar her şey;

ama bir iyi sözle biter.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort brushk.com.tr sendegel.com.tr trakyacim.com.tr temmet.com.tr fudek.com.tr arnisagiyim.com.tr ugurlukoltuk.com.tr mcgrup.com.tr ayanperde.com.tr ledpower.com.tr
Sitemap
prop money