İçeriğe geç

Artık değer kuramı nedir ?

Artık Değer Kuramı Nedir? Psikolojik Bir Perspektiften İnceleme

Bir Psikologun Meraklı Girişi: İnsan Davranışlarının Arkasında Ne Yatıyor?

İnsan davranışlarını anlamak, bazen karmaşık bir denklemi çözmek gibi gelir. Bir psikolog olarak, insanların kararlarını, tercihlerinin arkasındaki motivasyonları ve davranışlarının sebeplerini çözümlemek, her zaman büyüleyici bir yolculuk olmuştur. Kimi zaman insanlar, eski bir eşyanın değerini nasıl belirlediklerini, sahip oldukları bir nesnenin onlara nasıl bir duygusal yük getirdiğini anlamadıklarında şaşkınlık yaşarlar. İşte tam bu noktada, artık değer kuramı devreye girer. Bu psikolojik kuram, insanların geçmişte edindiği deneyimlerin ve duygusal bağlarının, mevcut değer yargılarını nasıl şekillendirdiğine dair önemli bir kavrayış sunar.

Artık değer kuramı, psikolojinin temel alanlarından biri olan bilişsel psikoloji ile derin bir bağlantı kurar ve insanların geçmişteki değerli deneyimlerinin, bugünkü duygusal kararlarını nasıl etkilediğini açıklar. Peki, bizler değerli olanı nasıl belirliyoruz? Bir objenin ya da anının değeri, sadece geçmişteki deneyimlerimize mi dayanır, yoksa ona yüklediğimiz duygusal anlamlarla mı şekillenir?

Bilişsel Psikoloji Perspektifinden: Değer Algısı ve Karar Verme Süreci

Bilişsel psikoloji, insanların dünyayı nasıl algıladıkları, bilgiyi nasıl işledikleri ve bunun sonucunda nasıl kararlar aldıkları ile ilgilenir. Artık değer kuramı da tam olarak bu noktada devreye girer. İnsanlar, geçmişteki deneyimlerini zihinsel şemalar halinde saklarlar ve bu şemalar, gelecekteki kararları üzerinde güçlü bir etki yapar.

Bir nesnenin, bir deneyimin ya da bir ilişkinin değeri, o şeyin geçmişteki etkisiyle şekillenir. Bilişsel olarak, insanlar değerli gördükleri şeylere daha fazla anlam yükler ve bu anlamı sürekli olarak güçlendirirler. Örneğin, eski bir fotoğraf albümü, kişiye sadece geçmişteki anıların hatırlatılmasıyla değil, aynı zamanda o anılarla olan duygusal bağla da değerli gelir. Bu bağ, zihinsel bir işleme mekanizması olarak, o nesnenin değerini sürekli besler ve artırır.

Artık değer kuramı, bu zihinsel şemaların ve geçmiş deneyimlerin bireylerin değer algılarını nasıl dönüştürdüğünü ve kararlarını nasıl yönlendirdiğini açıklar. İnsanlar, bir nesnenin ya da olayın değerini belirlerken sadece objektif bir gözle bakmazlar; geçmişte yaşadıkları duygusal deneyimler, o nesnenin değerini büyük ölçüde şekillendirir.

Duygusal Psikoloji Perspektifinden: Değerin Duygusal Boyutu

Duygusal psikoloji, insanların duygularının, düşüncelerini ve davranışlarını nasıl şekillendirdiğini inceler. Artık değer kuramı, duygusal bağların bireylerin değer algılarını nasıl etkilediğine dair önemli bir bakış açısı sunar. İnsanlar, duygusal olarak bağlandıkları nesnelere daha yüksek bir değer atfederler. Bu, duygusal bağlılık ve değer algısı arasındaki güçlü ilişkiyi gözler önüne serer.

Bir nesneye ya da deneyime duyduğumuz duygusal bağ, onun değerini belirlerken bizi yönlendiren en güçlü faktörlerden biridir. Örneğin, bir çocuk, ona hediye edilen eski bir oyuncağa olan bağlılığını yıllar sonra da sürdürebilir. Bu oyuncak, yalnızca bir nesne değil, duygusal anlam taşıyan bir hafıza parçasıdır. Duygusal bağ, nesnenin değerini yeniden şekillendirir ve bu durum, kişinin o objeye olan tutumunu değiştirir.

Aynı şekilde, duygusal zorluklar yaşanmış bir yer, o kişinin gözünde hala anlamlı ve değerli olabilir. Bu bağlamda, artık değer kuramı, insan davranışlarının sadece mantıklı ve hesaplı bir şekilde değil, aynı zamanda duygusal süreçlerin de etkisiyle şekillendiğini ortaya koyar.

Sosyal Psikoloji Perspektifinden: Toplumsal Etkiler ve Değer Algısı

Sosyal psikoloji, insanların toplumsal etkileşimlerinden nasıl etkilendiklerini ve gruplar içinde nasıl davranışlar sergilediklerini inceler. Artık değer kuramı, toplumsal etkileşimlerin ve grup dinamiklerinin, bireylerin değer algılarında nasıl bir rol oynadığını da ele alır. İnsanlar, toplumlarından, kültürlerinden ve ailelerinden aldıkları sosyal etkilerle değer algılarını şekillendirirler. Toplumsal olarak değerli kabul edilen nesneler ya da davranışlar, bireylerin kendi değer sistemlerinde de yer bulur.

Değer, yalnızca bireysel bir algı değil, aynı zamanda toplumun belirlediği bir normdur. Örneğin, bir toplumda belirli bir meslek ya da başarı biçimi değerli kabul ediliyorsa, bireyler de buna paralel olarak bu değerleri içselleştirir. Toplumun bireyler üzerinde yarattığı baskılar ve sosyal kabul, kişinin değer yargılarını önemli ölçüde etkiler.

Toplumsal değerler, kişisel değerlerin oluşmasında güçlü bir etkiye sahiptir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta, bireylerin bu değerleri kabul edip etmemesi, bunlara karşı nasıl bir tutum geliştirdiğidir. Sosyal çevremizin etkisiyle şekillenen değerler, bireysel seçimler ve kişisel anlamlarla nasıl birleşir?

Sonuç: Değer Algısını Sorgulamak ve İçsel Deneyimleri Keşfetmek

Artık değer kuramı, bizim değer algılarımızın sadece dışsal bir yansıması değil, aynı zamanda içsel dünyamızın bir yansımasıdır. Bilişsel, duygusal ve sosyal psikolojik boyutlarıyla birleşen bu kuram, değer yargılarımızın ne kadar dinamik, kişisel ve çevresel faktörlerden etkilendiğini gösterir.

Kendi değerlerinizi belirlerken, geçmişteki deneyimlerinizin, duygusal bağlarınızın ve toplumsal etkileşimlerinizin nasıl bir rol oynadığını hiç düşündünüz mü? Peki ya başkalarının sizin değerlerinize etkisi? Bu sorular, insan davranışlarını daha iyi anlamamıza ve kendi içsel deneyimlerimizi keşfetmemize yardımcı olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort brushk.com.tr sendegel.com.tr trakyacim.com.tr temmet.com.tr fudek.com.tr arnisagiyim.com.tr ugurlukoltuk.com.tr mcgrup.com.tr ayanperde.com.tr ledpower.com.tr
Sitemap
https://ilbet.casino/casibom