 Özellikle şu hatlar öne çıkıyor:
104
117
136
133B (bazı kaynaklarda) ([Moovit][1])
Bu hatlardan herhangi birine binerseniz, parkın yakınındaki duraklardan birinde inip, yaklaşık birkaç dakikalık yürüyüşle parka ulaşabilirsiniz. En yakın duraklardan biri Çamoba Camii — oradan park yaklaşık 2 dakikalık yürüme mesafesinde. ([Moovit][1])
Bir diğer durak ise 1079 ‑ Kasımoğlu Mevkii; oradan yürüyüş süresi biraz daha uzun, ama yine ulaşılabilir. ([Moovit][1])
Eğer dolmuş kullanmayı tercih ederseniz, şehir merkezinden kalkan “Erdoğdu–Çatak” güzergâhındaki dolmuşlar ya da “Atatürk Köşkü” yönüne giden dolmuşlarla da Botanik Park’a varmanız mümkün. ([Trabzon Tatil ve Gezi Rehberi][2])
—
İlk Gelişim: Hep Bir Hayalim Vardı
Çocukken, bahçeleri, ağaçları, yeşili özleyen bir çocuktum. Ankara’nın taş ve betonundan sonra Karadeniz’in yeşil vadileri, ormanları hep hayalim olmuştu. Üniversitede ekonomi okurken, sayılarla uğraşmanın yanında bazen kafamı dağıtmak için hayaller kurardım — “Bir gün, yeşil bir parkta sabahtan akşama kadar yürürüm, Yoldaşım olur bir kitap.” diye düşünürdüm.
İşte, Trabzon Botanik Park planı da tam öyle doğdu. “Hangi otobüs gider?” diye sormam ise, o planı gerçeğe dönüştürmek için attığım ilk adımdı.
—
Park Yolculuğu: Otobüste, Pencere Kenarında
Sabah erken bir saatte bindiğim 136 numaralı otobüs… Otobüs yavaşça sahilden ayrıldı, dar kıvrımlı yollardan geçtik. Pencere kenarına oturdum; dışarısı hafif sisliydi, Karadeniz’in havası vardı. Kalbim hızlı çarpıyordu — hem “Yeşile ulaşacağım” hissi, hem de “Ya hatayı bulursam, yanlış durakta inersem?” gibi küçük endişeler.
Otobüs sahibinden “Çamoba Camii’ne çocuk, durur musun?” diye soru geldiğinde, kalbimde küçük bir sevinç kıpırtısı hissettim. “Evet, Camii.” dedim. İnince tabelalara baktım — Botanik Park yazıyordu. Ne kadar güzel bir hissiydi.
Yürüme mesafesi dedikleri kadar kısa çıktı. İki dakika sonra parkın kapısındaydım. O an, uzun bir sayfa kapalı bir kitap gibiydi, şimdi o kitabı açıyordum.
—
Botanik Park’ta Yürüken: Doğa ve İnsan Hikâyeleri
Park kapısından içeri girdiğimde ilk hissettiğim şey sessizlikti. Şehir merkezinin gürültüsü uzak, yaprak hışırtıları, hafif rüzgâr… Derin bir nefes aldım.
Biraz ileride, yaşlı bir çift bankta oturmuş, aralarında sessiz bir sohbet vardı. Kadın elinde termos, adam da elinde hafif yıpranmış bir kitap — bana “Hoş geldin gene” der gibi baktılar. İçimde bir sıcaklık belirdi. “İşte buralar, insanı unutan şehirde insanlığı hatırlatıyor,” diye düşündüm.
Çocuklarla oynayan bir anne gördüm. Çocuk top koşturuyor, gülüyor. Annenin gülüşü beni düşündürdü: Şehir yaşamının koşuşturmacasında, bu kadar basit şeylerde mutluluk bulmak — ne güzel.
Veriyle uğraşan biri olarak her şeyin kayıtlı olduğu bir dünyada yaşıyorum; ama orada, doğanın akışı içinde, rakamlar anlamsızlaştı. Yaprak sayısı ya da ağaç sayısı hatırlamıyorum; ama insan sesleri, kuş cıvıltıları, rüzgârın hafifliği — hepsi beni gerçekliğe çekti.
—
Neden Önemli? Ulaşım & Erişim Kolaylığı
Şehirlerin iyi planlanması, ulaşımın düzgün olması, insanların doğayla, yeşille, huzurla buluşmasını sağlar. Trabzon’da 104, 117, 136 gibi otobüs hatlarının Botanik Park’a erişimi sağlaması, bu anlamda büyük bir artı. ([Moovit][1])
İnsanlar iş, okul, şehir trafiği derken doğadan uzaklaşabiliyor. Ama böyle ulaşılabilir parklar, küçük kaçışlar sunuyor. Ben de o gün, sadece birkaç saatliğine de olsa şehirden uzaklaşmış, nefes almış, ruhumu dinlendirmiş oldum.
Hem ulaşım kolaylığı hem de doğayla iç içe olabilmek — bu, modern yaşamın içinde az bulunan bir nimet.
—
Son Söz: Küçük Yolculuklar, Büyük Hisseler
Trabzon Botanik Park’a hangi otobüs gider sorusuna bir cevap verdim: 104, 117, 136 ve dolmuş hattı ile Erdoğdu–Çatak yönü ya da Atatürk Köşkü güzergâhı.
Ama bence asıl önemli olan şey, o yolculuğun kendisi: bir otobüs, birkaç durak; ama sonrası yeşilin, huzurun, insanlığın olduğu bir yer. O sabah ben bir otobüse bindim, şehir gürültüsünden biraz olsun uzaklaştım, Botanik Park’ta yürüdüm, insanları izledim, kuş sesleriyle huzur buldum.
Eğer sen de bir gün Trabzon’a yolun düşerse, 104, 117 ya da 136 numaralı otobüsü ya da dolmuşu yakala — ve kendine o küçük kaçışı hediye et. Belki benim hissettiğim o dinginliği sen de duyarsın.
[1]: “Trabzon Botanik Park nerede, otobüs ile nasıl gidilir? – Moovit”
[2]: “Trabzon Botanik Park – Trabzon Tatil ve Gezi Rehberi”